Dünyanın en ünlü hackerlarının gizemli hikâyeleri

Dünyanın en ünlü hackerlarının sıra dışı ve gizem dolu hikayelerini keşfedin. Bu blog, bilgisayar dünyasının perde arkasına geçerek, hackerların ilginç yolculuklarına dair derinlemesine bir bakış sunuyor.

Bilgisayar sistemlerine izinsiz giriş yapan ve genellikle siber suçlar işleyen kişilere hacker denir. Hackerlar, bilgisayar dünyasının hem en ilgi çekici hem de en gizemli figürlerindendir. Bazıları iyilik için çalışırken, bazıları kötülük için çalışır. Hikâyeleri, her zaman merak uyandırıcı ve şaşırtıcıdır.

Bu blog yazısında, dünyanın en ünlü hackerlarından bazılarının gizemli hikâyelerini ele alacağız. Kevin Mitnick, Robert Morris, Gary McKinnon gibi isimler, bilgisayar dünyasında iz bırakan hackerlardır. Hikâyeleri, bilgisayar güvenliğini, siber suçları ve hacker kültürünü anlamamıza yardımcı olur.

• Kevin Mitnick, 1980'lerde ve 1990'larda dünyanın en çok aranan bilgisayar suçlusuydu. Nokia, Motorola ve Sun Microsystems gibi büyük şirketlerin bilgisayar sistemlerine izinsiz giriş yaptı. FBI tarafından 5 yıl boyunca arandıktan sonra 1995 yılında yakalandı ve 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
• Robert Morris, 1988'de internetin tarihindeki en büyük siber saldırılardan birini gerçekleştiren kişidir. Morris Worm adlı solucanı yarattı ve bu solucan, internete bağlı binlerce bilgisayarı etkiledi. Morris, bu saldırıdan dolayı hapis cezasına çarptırıldı.
• Gary McKinnon, 2001-2002 yılları arasında NASA ve Pentagon'a ait bilgisayarlara izinsiz giriş yapan bir hackerdır. McKinnon, UFO'larla ilgili bilgi aradığını iddia etti. Bu saldırılardan dolayı 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı, ancak daha sonra 3 yıl hapis cezasına indirildi.

Bu blog yazısında ele aldığımız hackerlar, dünyanın en ünlü hackerlarından sadece birkaçı. Hikâyeleri, bilgisayar dünyasının ilginç ve gizemli yönlerini gözler önüne seriyor.

Kevin Mitnick, 1980'lerde ve 1990'larda dünyanın en ünlü bilgisayar korsanıydı. FBI tarafından 5 yıl boyunca arandıktan sonra 1995 yılında yakalandı.

Mitnick, bilgisayar sistemlerine izinsiz giriş yapma konusunda olağanüstü bir yeteneğe sahipti. Bu yeteneğini, Digital Equipment Corporation, Nokia, Motorola ve Sun Microsystems gibi büyük şirketlerin bilgisayar sistemlerine sızmak için kullandı.

Mitnick, bilgisayar sistemlerine sızmak için genellikle sosyal mühendislik tekniklerini kullanıyordu. Örneğin, bir telefon şirketinden çalışanı kandırarak, telefon hattının kesilmesini sağlamış ve bu sayede telefon santrallerine erişim sağlamıştı.

Mitnick, bilgisayar sistemlerine sızarak, kurumsal sırları çaldı ve ulusal savunma uyarı sistemini ihlal etti. Bu eylemlerinden dolayı, 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Mitnick, hapisten çıktıktan sonra, bilgisayar güvenliği konusunda danışmanlık yapmaya başladı. Bu alanda verdiği seminerler ve yazdığı kitaplar, bilgisayar güvenliğinin önemine dikkat çekmeye yardımcı oldu.

Mitnick, şu anda Mitnick Security Consulting adlı siber güvenlik şirketini yönetiyor.

Jonathan James, 15 yaşındayken bilgisayar korsanlığı yapmaya başlayan ve kısa sürede dünyanın en ünlü hackerlarından biri haline gelen bir gençti.

James, bilgisayar korsanlığı yeteneklerini kullanarak, NASA, Pentagon ve Citibank gibi büyük şirketlerin bilgisayar sistemlerine sızdı. Bu saldırılardan dolayı, 2007 yılında 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

James, hapishanedeyken, 2007 yılında çok sayıda yüksek profilli şirkete yapılan kötü niyetli ağ saldırılarından şüphelenildi. James, bu saldırılarda yer almadığını iddia etse de, hakkında soruşturma başlatıldı.

James, işlemediği suçlardan mahkum edileceğini düşünerek, 2008 yılında 24 yaşındayken intihar etti.

Albert Gonzalez, bilgisayar korsanlığı dünyasının en karanlık figürlerinden biridir. 2000'li yılların başında, ShadowCrew adında bir hacker grubunun lideri olarak, kredi kartı numaralarının çalınması ve satılması gibi yasa dışı faaliyetlere öncülük etti.

Gonzalez, bilgisayar korsanlığı yetenekleri konusunda olağanüstüydü. Bu yeteneklerini kullanarak, TJX Companies, Heartland Payment Systems ve Dave & Busters gibi büyük şirketlerin bilgisayar sistemlerine sızdı. Bu saldırılardan dolayı, 170 milyondan fazla kredi kartı ve ATM kartı numarası topladı.

Gonzalez'in suçları, bilgisayar güvenliğinin önemini gözler önüne serdi. Gonzalez, tarihteki en büyük kredi kartı hırsızlığı olayını gerçekleştirerek, milyonlarca insanın finansal bilgilerini tehlikeye attı.

Gonzalez, 2010 yılında 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 2025 yılında serbest bırakılması planlanıyor.

Kevin Poulsen, 1980'lerde ve 1990'larda telefon sistemleri konusunda uzmanlaşmış ve bu bilgisini kullanarak çeşitli yasa dışı faaliyetlere karışmış bir hackerdır.

Poulsen, telefon sistemlerine sızma konusunda olağanüstü bir yeteneğe sahipti. Bu yeteneklerini kullanarak, bir radyo istasyonunun telefon hattını hackledi ve kendisini bir Porsche kazanan talihli olarak sisteme ekledi. Bu saldırı, Poulsen'i bir anda ünlü yaptı.

Poulsen, telefon sistemlerine sızma yeteneklerini kullanarak, federal sistemlere de girdi ve telefon bilgilerini çaldı. Bu eylemlerinden dolayı, FBI tarafından arananlar listesine girdi.

Poulsen, 1991 yılında bir süpermarkette yakalandı ve 51 ay hapis cezasına çarptırıldı. Hapisten çıktıktan sonra, yolunu değiştirdi ve gazetecilik yapmaya başladı.

Poulsen, şu anda Wired için katkıda bulunan bir editördür. Ayrıca, 2006 yılında MySpace üzerinden 744 cinsel suçluyu tespit edip yargıya teslim etmesiyle de tanınmaktadır.

Gary McKinnon, 2001-2002 yılları arasında ABD Silahlı Kuvvetleri ve NASA'ya ait 97 bilgisayara izinsiz giriş yaparak, bilgisayar korsanlığı tarihinin en büyük askeri saldırılarından birini gerçekleştirdiği iddia edilen bir İskoç sistem yöneticisidir.

McKinnon, UFO'larla ilgili bilgi aradığını iddia etti, ancak ABD makamlarına göre, bir dizi kritik dosyayı sildi ve 300'den fazla bilgisayarı devre dışı bırakarak 700.000 dolarlık zarara neden oldu.

McKinnon, İskoç kökenli olması ve Birleşik Krallık'ın dışında suç işlediği için, 2005 yılına kadar Amerika Birleşik Devletleri hükümeti tarafından iade edilebilmek için mücadele etti. Bir dizi temyizden sonra, 2012 yılında Dışişleri Bakanı Theresa May, McKinnon'un "ağır hasta" olduğu gerekçesiyle iadesini engelledi ve iadenin "insan haklarıyla bağdaşmayacağını" belirtti.

McKinnon, şu anda Birleşik Krallık'ta yaşıyor ve serbest bırakıldıktan sonra bilgisayar güvenliği konusunda bir savunucu olarak çalışıyor.

Robert Tappan Morris, dünyanın ilk bilinen bilgisayar solucanının yaratıcısı olarak kabul edilmektedir. 1988 yılında, Cornell Üniversitesi'nde öğrenciyken Morris Solucanı olarak bilinen bu yazılımı yarattı.

Morris Solucanı, internetin büyüklüğünü ölçmek için tasarlanmıştı. Ancak, bir kusuru vardı: bilgisayarlar, birden çok kez enfekte olabiliyor ve her enfeksiyon, bilgisayarın daha da yavaşlamasına neden oluyordu. Bu yazılım sonuçta 6000'den fazla bilgisayarı kullanılamaz hale getirdi.

Morris'in eylemleri, bilgisayar korsanlığı tarihinin en önemli olaylarından biri olarak kabul edilmektedir. Morris, bilgisayar solucanlarının ne kadar yıkıcı bir güç olabileceğini gösterdi.

Morris, eylemlerinden dolayı yasal olarak cezalandırıldı. 1989 yılında, Bilgisayar Dolandırıcılığı ve Suistimal Yasası'nı ihlal ettiği gerekçesiyle, üç yıl süren şartlı tahliye, 400 saat toplumsal hizmet ve 10.050 dolar para cezasına çarptırıldı.

Morris, hapishaneden çıktıktan sonra, bilgisayar güvenliği konusunda çalışmaya devam etti. Y Combinator adlı bir girişim sermayesi firmasını kurdu ve şu anda Massachusetts Institute of Technology'de bir profesördür.

Loyd Blankenship, 1970'lerden beri aktif bir hackerdı. Legion of Doom (LOD) gibi bilgisayar gruplarının üyesiydi.

Blankenship, 1986 yılında tutuklandıktan sonra, "Mentor'un Son Sözleri" (aynı zamanda "Bir Hacker ve Hacker Manifestosu" olarak da bilinir) adlı bir makale yazdı. Bu makale, hack kültürü için bir tür köşe taşı olarak görüldü.

Blankenship, makalesinde, hackerların bilginin özgürce dolaşması için savaşan idealist bireyler olduğunu savundu. Hackerların, bilgisayar sistemlerine izinsiz giriş yapmanın teknik bir beceri olduğunu ve bunun yasa dışı bir eylem olmadığını belirtti.

Blankenship'in makalesi, bilgisayar korsanlığı konusundaki tartışmayı ateşledi. Bazıları, Blankenship'in hackerları haklı çıkardığını ve bilgisayar korsanlığının bir tür özgürlük mücadelesi olduğunu savundu. Diğerleri ise, Blankenship'in makalesinin bilgisayar korsanlığını meşrulaştırdığını ve yasa dışı faaliyetlere teşvik ettiğini savundu.

Blankenship, 1989 yılında Steve Jackson Games tarafından işe alındı. Ancak, 1990 yılında ABD Gizli Servisi evine baskın düzenledi ve oyunun kural kitabına el koydu. Bu olay, Blankenship'in bilgisayar korsanlığı kariyerinin sonu oldu.

Blankenship, o zamandan beri bilgisayar korsanlığından vazgeçti ve şu anda McAfee'de ürün araştırması ve tasarımının başında yer alıyor.

Julian Assange, 16 yaşındayken "Mendax" adı altında hack yapmaya başladı. Dört yıl boyunca, Pentagon, NASA, Lockheed Martin, Citibank ve Stanford Üniversitesi de dahil olmak üzere çeşitli hükümet, şirket ve eğitim ağlarına izinsiz giriş yaptı.

Assange, 2006 yılında WikiLeaks'i kurdu. WikiLeaks, anonim kaynaklardan haber sızıntıları ve gizli belgeleri yayınlamak için bir platformdur. WikiLeaks, yayınladığı belgelerle dünya çapında yankı uyandırdı.

Assange'ın WikiLeaks'teki çalışmaları, ABD hükümeti tarafından tepkiyle karşılandı. ABD, Assange'a karşı, 1917 tarihli Casusluk Yasası uyarınca 2010 yılında bir soruşturma başlattı.

Assange, 2012 yılında Ekvador'a sığındı. Assange, Ekvador'un büyükelçiliğinde yaşıyor ve Birleşik Devletlere iade edilmesinden korkuyor.

Guccifer 2.0, 2016 ABD Başkanlık Seçimi sırasında ortaya çıkan ve Demokratik Ulusal Konvansiyonu'nun bilgisayar sistemlerine izinsiz giriş yaptığı iddia edilen bir hacker grubudur. Guccifer 2.0, WikiLeaks ve başka yerlerde binlerce belge sızdırdı.

Guccifer 2.0'ın kimliği veya motivasyonları kesin olarak bilinmemektedir. Bazıları, Guccifer 2.0'ın Rus istihbaratı için bir örtü olduğuna inanıyor. Diğerleri, Guccifer 2.0'ın Romanya'lı bir hacker grubu olduğunu veya tek bir kişinin işini yaptığını düşünüyor.

Guccifer 2.0, 2016 ABD Başkanlık Seçimlerinden hemen önce ortadan kayboldu. Daha sonra Ocak 2017'de Rus istihbaratıyla hiçbir bağı olmadığını iddia etmek için yeniden ortaya çıktı.

Anonymous, tüm zamanların en tanınmış ve en tartışmalı hacker gruplarından biridir. Anonymous, gerçek bir üyelik veya hiyerarşi olmayan anti merkeziyetçi bir gruptur. Anonymous adına herkes hareket edebilir.

Anonymous, 2003'teki ilk çıkışlarından bu yana, birçok dikkate değer hedefe saldırmaktan dolayı nam salmıştır. Bu hedefler arasında Amazon, PayPal, Sony, Westboro Baptist Kilisesi, Scientology Kilisesi ve Avustralya, Hindistan, Suriye hükümetleri, Amerika Birleşik Devletleri ve onlarca diğerleri yer almaktadır.

Anonymous'ın kimliği veya motivasyonları kesin olarak bilinmemektedir. Bazıları, Anonymous'ın bir tür terör örgütü olduğuna inanıyor. Diğerleri, Anonymous'ın bir tür protesto grubu olduğuna inanıyor.

Anonymous, hack işlerini halen aktif olarak sürdürmektedir. Grubun gelecekte ne yapacağı bilinmemektedir.

Dünyanın en ünlü hackerları, kimlikleri ve motivasyonları bazen gizemli olsa da, bilgisayar korsanlığı dünyasında önemli bir rol oynamışlardır. Bu kişiler, bilginin özgürlüğü, şeffaflık ve sosyal adalet gibi çeşitli nedenlerle hareket etmişlerdir.

Bu kişilerden bazıları, bilgisayar sistemlerine izinsiz giriş yapmak ve gizli bilgileri çalmak gibi yasa dışı faaliyetlerde bulundukları için yasal sorunlarla karşı karşıya kaldı. Diğerleri ise, bilginin yayılması ve toplumda değişim yaratması için hack'i bir araç olarak kullandı.

Bu hackerların hikâyeleri, bilgisayar korsanlığının karmaşık doğası ve toplumun bilgi çağında karşı karşıya olduğu zorluklar hakkında bize önemli bilgiler veriyor. Bu kişiler, bilgisayar korsanlığının hem olumlu hem de olumsuz yönlerini temsil ediyorlar.

Gelecekte, bilgisayar korsanlığı dünyasında daha da fazla gizemli figür göreceğimizden şüphe yok. Bu kişiler, bilgi çağının şekillenmesinde önemli bir rol oynamaya devam edeceklerdir.