İsim Değiştiren 8 Ülke ve Arkasındaki İlginç Sebepler
Geçmişten günümüze isim değişikliği yaşayan 8 ülke ve bu değişimlerin ardındaki ilginç nedenleri keşfedin. Tarih, kültür ve siyasetin ulus isimlerine etkisi!
Dünya tarihine baktığımızda, coğrafi sınırların ve kültürel sınırların sık sık değişime uğradığını görürüz. Ancak sadece sınırlar değil, ülkelerin isimleri de zaman içinde değişebilir. Bazen köklü bir kültürel miras, bazen siyasi bir karar, bazen de halkın iradesiyle bir ülkenin adı yeni bir kimlik kazanır. Eski haritalara bakarak, tanımakta güçlük çekeceğiniz pek çok eski ülke ismi bulmanız mümkündür.
İmparatorlukların yükselişi ve çöküşü, savaşlar, devrimler ve yönetim değişiklikleri, ülkelerin kimliklerini ve uluslararası arenadaki isimlerini etkiler. Bu değişimler, bir ülkenin kendini yeniden tanımlama, tarihsel bağlarını güçlendirme veya dünya ile yeni bir yüzle iletişim kurma ihtiyacının bir sonucu olabilir.
Son yüzyılda veya daha yakın geçmişte isimlerini değiştiren ülkeler, bu dönüşümün güncel örnekleridir. İşte adlarını değiştiren sekiz ülke ve bu değişikliklerin ardındaki ilginç sebepler!
Türkiye’nin Uluslararası İsmini Dünyaya “Türkiye” Olarak Tanıtma Kararı ve Sebepleri
Şubat 2023'te Türkiye’de yaşanan 7,8 büyüklüğündeki deprem, dünya basınının dikkatini çektiği kadar, Türkiye adının farklı bir yazımıyla haberleştirilmesiyle de gündeme geldi. İnsanlar, medyada "Turkey" yerine “Türkiye” yazımının kullanıldığını fark etti. Bu değişiklik aslında, Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Haziran 2022'de Birleşmiş Milletler’e başvurarak ülke isminin "Turkey" yerine “Türkiye” olarak kullanılmasını talep etmesiyle başlamıştı. Talep, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye” isminin Türk milletinin kültürünü, medeniyetini ve değerlerini en iyi şekilde temsil ettiğini belirttiği bir kararnamenin ardından gündeme gelmişti.
Ocak 2023’te Amerika Birleşik Devletleri de bu yeni yazımı resmi belgelerinde kullanmaya başladı. Dünya genelinde “Türkiye” yazımı artık kabul görse de, Türkiye’de yaşayanlar için bu yazım elbette “yeni” değil; 1923’ten beri kendi dillerinde hep bu şekilde yazılıyor ve anılıyor. Bu değişiklik, Türkiye’nin uluslararası sahada kendi kimliğini, kültürünü ve tarihini daha doğru bir şekilde ifade etme isteğinin bir yansıması olarak görülüyor.
Hollanda Artık "Holland" Olarak Anılmak İstemiyor: İşte Nedeni
Hollandalılar, ülkelerinin tüm dünyada yalnızca "Netherlands" olarak anılmasını tercih ediyor; "Holland" ismine ise artık veda ettiler. 2020 yılında Hollanda hükümeti, ülkenin imajını tazelemek ve daha bütünsel bir kimlik sunmak amacıyla, "Holland" adının uluslararası kullanımdan kaldırılması yönünde adım attı. İlginç bir şekilde, "Holland" aslında tüm ülkeyi değil, özellikle Lahey, Rotterdam ve Amsterdam gibi yoğun nüfuslu bir bölgeyi ifade ediyordu. Ancak "Holland" adının tüm ülkeyi temsil ettiği düşüncesi yaygındı.
Artık tüm dünyadan, ülkeye "Netherlands" demesi ve kültürel anlamda daha doğru bir temsil sunması bekleniyor.
Kuzey Makedonya Cumhuriyeti: Bir İsim Değişikliğiyle Gelen Diplomatik Denge
Kuzey Makedonya Cumhuriyeti, 2004 yılında adını değiştirerek komşusu Yunanistan’la uzun süredir devam eden anlaşmazlıkları çözme yoluna gitti. Yugoslavya’nın 1991’de dağılmasının ardından bağımsızlığını kazanan ülke, ilk olarak "Makedonya Cumhuriyeti" adını alsa da, Yunanistan'ın tepkisiyle karşılaştı. Yunanistan, kendi sınırlarında da bir Makedonya bölgesi olduğu için bu ismin tüm tarihi ve kültürel bağları etkilediğini savunuyordu.
Bu durum 2018’e kadar devam etti; nihayetinde iki ülke Prespa Anlaşması’nı imzalayarak "Kuzey Makedonya Cumhuriyeti" adında uzlaştılar. Bu isim değişikliği sadece diplomatik ilişkileri iyileştirmekle kalmadı, aynı zamanda Kuzey Makedonya’nın Avrupa Birliği ve NATO üyeliği yolunda ilerlemesine de katkı sağladı.
Swaziland’den eSwatini Krallığı’na: Bir İsim Değişikliği ve Bağımsızlık Mesajı
Güney Afrika’nın kara ile çevrili küçük ülkesi Swaziland, 2018 yılında adını “eSwatini Krallığı” olarak değiştirdi. Kral Mswati III, aslında 2014 yılından beri ülkeyi Svazi dilinde “Svazilerin Ülkesi” anlamına gelen eSwatini olarak anıyordu. Ancak bu isim değişikliği, ülkenin İngiltere’den bağımsızlığının 50. yılına denk getirilerek resmen duyuruldu.
Bağımsızlık kutlamalarında halkına seslenen Kral Mswati III, birçok Afrika ülkesinin sömürge öncesi isimlerine geri döndüğünü vurguladı ve kendi ülkesinin de bu mirası sürdürmesini istediğini belirtti. Bu adım, eSwatini Krallığı’nın tarihine, kültürüne ve bağımsızlık ruhuna sahip çıkma kararlılığının bir sembolü oldu.
Çek Cumhuriyeti’nden Çekya’ya: Az Bilinen Bir İsim Değişikliği
Çek Cumhuriyeti'nin adını "Çekya" olarak değiştirdiğini duymamış olabilirsiniz; aslında bu değişiklik 2016 yılında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmesine rağmen hala çok yaygın olarak bilinmiyor. Ülkenin resmi kısa adının Çekya olarak belirlenmesi, daha sade ve kolay bir kullanım sağlamayı amaçlıyordu. Ancak, bu değişiklikten ülke liderlerinin bile tam haberdar olmadığı söylenebilir. Örneğin, dönemin Başbakanı Andrej Babiš, Wall Street Journal’a verdiği bir röportajda, “Bu değişikliği bilmiyordum ve hoşuma gitmiyor,” diyerek isim değişikliğine olan şaşkınlığını dile getirmişti.
Çekya, 1993’te Çekoslovakya’nın dağılmasından bu yana Çek Cumhuriyeti adıyla biliniyordu. Ancak "Çekya," ülkenin modern kimliğini daha basit bir şekilde ifade etmek için tercih edildi.
Cabo Verde: Tarihi İsmine Dönüş Yapan Atlantik Ülkesi
Batı Afrika kıyılarının açıklarında, Atlas Okyanusu’nda yer alan ve yaklaşık 500.000 nüfusa sahip 10 adalı ülke Cabo Verde, köklerine dönerek 2013 yılında adını resmen "Cabo Verde Cumhuriyeti" olarak değiştirdi. 1444’te Portekizli denizciler tarafından keşfedilen ve “Yeşil Burun” anlamına gelen Cabo Verde adı verilen ada grubu, yıllar içinde "Cape Verde" olarak İngilizceleşmişti.
Ancak, 2013’te ülke Birleşmiş Milletler'e başvurarak geleneksel ismini yeniden resmileştirdi. Cabo Verde, hem tarihi bağlarına sadık kalmak hem de kültürel kimliğini dünyaya yansıtmak amacıyla bu adı tercih ediyor ve hem “Cabo Verde” hem de “Cabo Verde Cumhuriyeti” isimlerini resmi olarak kullanıyor.
Tayland: Siam'dan Tayland’a Uzanan İsim Değişikliği
Tayland, 1939’da milliyetçi bir dönüşümle bugünkü adını aldı. O dönemde ülke, “Siam” olarak biliniyordu ve bu ismin kökeni Çin’e dayansa da, Portekizli sömürgeciler tarafından yaygınlaştırılmıştı. Ancak 1932’de Luang Phibunsongkhram (Phibun) liderliğinde bir darbe gerçekleşti ve batı tarzı bir demokrasi kuruldu. Monarşi devam ederken, 1938’de milliyetçi bir lider olarak iktidara gelen Phibun, ülkenin adını "Özgürlerin Ülkesi" anlamına gelen “Tayland” olarak değiştirdi. 1939’da Tayland, anayasal monarşi sistemine geçiş yaptı ve bu isim dünya genelinde kabul gördü.
İran: Pers'ten İran'a – Bir İsim Değişikliği ve Modernleşme Adımları
Bir zamanlar Pers İmparatorluğu olarak bilinen ülke, 21 Mart 1935’te İran olarak adlandırılmaya başlandı. Bu değişiklik, o dönemin hükümdarı Rıza Şah Pehlevi'nin modernleşme ve ülkesini yeniden yapılandırma hedefinin bir parçasıydı. 1921'de İngiliz destekli bir darbeyle iktidara gelen Rıza Şah, 1925’te İran tahtına geçti ve ülkesini yeniden inşa etmek için köklü reformlar başlattı. "Pers" isminin geride kaldığını düşünen Rıza Şah, ülkesinin modern dünyaya daha iyi uyum sağlayabilmesi için adını "İran" olarak değiştirmeyi uygun gördü.
Bu değişim, yalnızca bir isim değişikliği değildi. Rıza Şah, kadınların toplumsal haklarını geliştirmek, eğitimi zorunlu hale getirmek ve hükümetin yapısını yeniden düzenlemek gibi önemli reformlara imza attı. 1936’da ise, kadınların giydiği çarşafı yasaklayarak toplumsal alanda daha fazla değişim için adımlar attı. Bu reformlarla birlikte, İran hem ismiyle hem de toplumsal yapısıyla büyük bir dönüşüm geçirdi.
Dipnot: Sovyetler Birliği’nin Çöküşü: Devasa İmparatorluğun Sonu ve Bağımsız Ülkeler
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB), 1922 ile 1991 yılları arasında Asya ve Avrupa'yı kapsayan geniş topraklarda hüküm süren devasa bir ülkeydi. Hem nüfus hem de coğrafya bakımından dünyanın en büyük ülkesi olarak tarihe geçti. SSCB, komünist bir hükümet yapısına sahipti ve farklı etnik grupların birleşiminden oluşan bu devasa ülke, dünya siyasetinde güçlü bir süper güç olarak varlığını sürdürdü.
Ancak 1991'de Sovyetler Birliği’nin çöküşü, tarihi bir dönüm noktasına işaret etti. Ekonomik sıkıntılar, milliyetçi hareketler ve politik istikrarsızlıklar sonucu SSCB parçalandı. Bu da 15 bağımsız devletin doğmasına yol açtı. Rusya, Ukrayna, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan gibi ülkeler, Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsızlıklarını ilan etti. Bu dönüşüm, küresel güç dengelerini değiştiren ve dünya tarihinin önemli anlarından biri oldu. Sovyetler Birliği’nin dağılması, aynı zamanda Soğuk Savaş’ın sonunu işaret etti ve dünya düzeninde yeni bir dönemi başlattı.
Son Söz
Tarihteki isim değişiklikleri, sadece bir kelimenin değişmesinden ibaret değildir; her bir isim, o ülkenin kültürünü, tarihi olaylarını, kimliğini ve dünya ile ilişkisini yansıtır. İsimlerini değiştiren ülkeler, genellikle geçmişlerinden bir kopuş, modernleşme ya da ulusal bir kimlik arayışı içindedirler. Türkiye, Hollanda, Kuzey Makedonya, eSwatini, Çekya, Cabo Verde, Tayland, İran ve Sovyetler Birliği gibi ülkeler, isim değişiklikleriyle sadece ulusal kimliklerini yeniden şekillendirmekle kalmamış, aynı zamanda dünya sahnesinde kendilerini daha doğru bir şekilde temsil etme çabası içine girmişlerdir.
Bu değişikliklerin ardındaki sebepler, çoğu zaman politik, kültürel ve toplumsal bir dönüşümün işaretidir. Yeni isimler, geçmişi yansıtırken, aynı zamanda geleceğe yönelik bir vizyonun da yansımasıdır. Her bir değişiklik, yalnızca bir ismin ötesinde, o ülkenin tarihindeki önemli bir dönüm noktasını simgeler.
Dünyanın şekli değiştikçe, ülkeler de isimlerini, tarihlerini ve kimliklerini yeniden şekillendirme yolunda adımlar atıyor. Bu değişimler, sadece bir kelimenin ötesinde, ulusal bir aidiyetin, bağımsızlığın ve kültürel bir devrimin ifadesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yorumlar (0)