Uçakta hastalığa yakalanma riskini azaltmak için neler yapmalıyız?
Uçak yolculukları, sıkışık ve kapalı bir ortamda uzun süre vakit geçirilmesi nedeniyle hastalık bulaşma riskini artırabilir. Bu yazımızda, uçak yolculuğu sırasında hastalığa yakalanma riskini azaltmak için yapabileceğiniz 5 ipucunu paylaşıyoruz.
Uçak yolculukları, sıkışık ve kapalı bir ortamda uzun süre vakit geçirilmesi nedeniyle hastalık bulaşma riskini artırabilir. Özellikle soğuk algınlığı, grip, mide rahatsızlıkları gibi bulaşıcı hastalıklar, uçak yolculukları sırasında daha kolay yayılabilir.
Bu yazımızda, uçak yolculuğu sırasında hastalığa yakalanma riskini azaltmak için yapabileceğiniz 5 ipucunu paylaşacağız. Bu ipuçlarını takip ederek, seyahatinizi daha sağlıklı ve keyifli hale getirebilirsiniz.
- Hastayken uçmaktan kaçının: Eğer hastaysanız, uçmaktan kaçınmak en iyisidir. Hastayken uçmak, hastalık bulaşma riskini artırabilir. Ayrıca, kendinizi daha kötü hissetmenize ve seyahatinizi daha az keyifli geçirmenize neden olabilir.
- Ellerinizi sık sık yıkayın: Ellerinizi sık sık yıkamak, hastalık bulaşma riskini azaltmanın en etkili yollarından biridir. Uçaktayken ellerinizi sık sık yıkamak için yanınıza el dezenfektanı veya ıslak mendil alın.
- Kendinize ait bir maske takın: Bir maske takmak, hastalık bulaşan kişilerin öksürme ve hapşırırken çıkardıkları damlacıklardan korunmanın etkili bir yoludur. Uçaktayken yanınıza kendi maskenizi alın ve gerektiğinde takın.
- Kalabalık ortamlardan kaçının: Uçaktayken kalabalık ortamlardan kaçınmak için mümkün olduğunca pencere kenarında oturun. Ayrıca, yemek ve içecek servisi sırasında diğer yolcularla yakın temas kurmaktan kaçının.
- Bol bol su için: Bol bol su içmek, vücudunuzun susuz kalmasını önlemeye ve hastalıkla mücadele etmenize yardımcı olur. Uçaktayken yanınıza su şişesi alın ve sık sık su için.
Bu ipuçlarını takip ederek, uçak yolculuğu sırasında hastalığa yakalanma riskinizi azaltabilirsiniz.
Uçaklarda Soğuk Algınlığı Yayılma Riski ve Araştırma Bulguları
Çeşitli araştırmalar, sonuçlarının her seferinde farklı olmasına rağmen, çoğu hava yolunun soğuk algınlığının önemli bir taşıyıcısı olduğunu göstermektedir. Yapılan çalışmalar, uçaklarda soğuk algınlığına yakalanma riskinin yüzde 20'ye kadar artabileceğini ortaya koymaktadır. Ek olarak, Çevre Sağlığı Araştırmaları Dergisi'nde yayınlanan başka bir çalışma, soğuk algınlığının uçakta normal günlük yaşamdan 113 kat daha fazla bulaşma olasılığına sahip olabileceğini bulmuştur.
Uçaklardaki Düşük Kabin Nemi ve Soğuk Algınlığı İlişkisi: Araştırma Bulguları
Journal of Environmental Health Research çalışmasına göre, uçaklarda düşük kabin nem miktarının soğuk algınlığına yol açan temel bir faktör olduğu belirlenmiştir. Kabin neminin azalması, virüs bulaşma riskini artırmaktadır. Aynı araştırma, aktif hava sirkülasyonu sağlayan hava taşıtlarının virüs bulaşma oranını düşürdüğünü göstermektedir.
Genellikle ticari havayolları, 30.000 ila 35.000 feet yükseklikte uçtukları için nem seviyeleri genellikle yüzde 10 veya daha düşüktür. Bu düşük nem seviyeleri, burun ve boğaz mukusunun doğal savunma sisteminin etkisini azaltarak soğuk algınlığı ve grip mikroplarının yayılmasına zemin hazırlar.
Mukosiliyer klirens sistemi olarak bilinen bu koruyucu mekanizma, zararlı mikroplar ve bakterilere karşı ilk savunma hattınızı oluşturur.
Uçak Yolculukları Sonrası Sağlığınızı Koruma İpuçları
Bu ipuçları, uçak yolculuklarının ardından sağlığınızı korumak için etkili yöntemleri sunmaktadır.
1. Su Tüketimine Dikkat Edin. Yeterli su içmek, uçak yolculuğunun yaygın dehidrasyon etkilerine karşı önemli bir koruma sağlayarak baş ağrısı, mide problemleri, kramplar, yorgunluk gibi sorunları azaltabilir. Ayrıca, metabolizmanızın daha etkin çalışmasına yardımcı olarak bağışıklık sistemini güçlendirebilir.
Uçuş esnasında düzenli aralıklarla su içmek, tek seferde aşırı miktarda su içmekten daha etkili olabilir; bu, bağışıklık sisteminizi güçlendirecektir.
Mukoza zarlarınızı nemli tutmak için diğer seçenekler arasında yüzünüzü nemlendirmek ve nemli bir bezle nefes almak da bulunmaktadır.
2. Ellerinizi Hijyenik Tutun. Eller, uçaklarda ve diğer birçok yerde soğuk algınlığı, grip ve benzeri mikroplarla ilk temas noktasıdır. Bilim insanları, soğuk algınlığı ve grip virüslerinin ciltte veya katı yüzeylerde saatlerce hayatta kalabileceğini belirtmektedir. Travelmath'e göre, uçaklardaki en kirli bölgeler arasında tepsi masaları, hava üfleme delikleri, lavabo musluk kolları ve emniyet kemeri tokaları bulunmaktadır.
Neyse ki, bu zararlı mikroorganizmaların taşınmasına karşı basit bir önlem olarak ellerinizi sık sık sıcak su ve sabunla yıkayabilirsiniz. Mümkünse, uçuş sırasında yemek yemeden önce ve uçuş sonrasında ellerinizi yıkamayı ihmal etmeyin. Unutmayın ki uçaklardaki su genellikle içilemez, bu nedenle el yıkamayı bir el dezenfektanı ile tamamlamak akıllıca olabilir.
Tepsi masaları mikropların yoğun olduğu bölgeler olduğu için, herhangi bir yemek veya atıştırmadan önce bu yüzeyleri kendi dezenfekte edici bezinizle temizlemek iyi bir fikir olabilir.
3. Ağız ve Diş Hijyenine Özen Gösterin. Ellerin temiz tutulması mikropların yayılmasını engellemenin bir yoluysa, ağız yıkama suyu kullanarak mikropları öldürmek uçuş sırasında ek bir koruma sağlayabilirken aynı zamanda boğazınızı nemli tutmaya da yardımcı olabilir.
4. Vitamin Takviyeleri Almayı Düşünün. Vitaminlerin hemen etki gösterip göstermediği konusunda kesin bir kanıt olmasa da, birçok yolcu bu takviyelerin faydalı olduğunu rapor ediyor. Ancak National Institutes of Health (NIH), yüksek doz C vitamini takviyelerinin soğuk algınlığını tamamen önleme konusunda kesin bir kanıt olmadığını, ancak semptomların şiddetini veya süresini azaltabileceğini belirtiyor.
5. Havadaki Mikroplardan Korunun. National Institutes of Health (NIH), havadaki mikropların soğuk virüs enfeksiyonu için en önemli iki kaynaktan biri olduğunu vurguluyor; bu nedenle bazı insanlar, enfeksiyonu önlemek veya diğerlerine bulaştırmamak için koruyucu yüz maskeleri takmayı tercih ediyor. Maske takmak, uçak yolculuklarının ardından hastalanmamak için etkili bir yol olabilir, hatta bazıları için bu küçük bir özveri olarak görülebilir.
Maske takmak istemiyorsanız, mikroplardan kaçınmak için pencere kenarındaki koltuğu seçmek mantıklı bir alternatif olabilir. Bir çalışma, koridor tarafındaki koltuklarda oturan insanların virüs bulaşma riskinin daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur.
Ayrıca, oturduğunuz taraftan bağımsız olarak, mikropları yüzünüzden uzaklaştırmak için hava üfleyiciyi kullanabilirsiniz. Uzmanlar, ağzınızdan ve burnunuzdan gelen mikropları uzaklaştırmak için hava akışını açmanız gerektiğini önermektedir.
Son söz:
Sonuç olarak, uçak yolculuklarında sağlığınızı korumak için alabileceğiniz basit önlemlerle, hastalık bulaşma riskini azaltabilir ve seyahatinizin daha keyifli ve sağlıklı geçmesini sağlayabilirsiniz. Ellerinizi sık sık yıkamak, su tüketimine dikkat etmek, ağız hijyenine özen göstermek, vitamin takviyelerini düşünmek ve mikroplardan korunmak için maske takmak gibi adımlar, uçak yolculuklarının ardından hastalanma olasılığını önemli ölçüde azaltabilir. Unutmayın ki bu öneriler, hem kendi sağlığınızı hem de diğer yolcuların sağlığını korumanıza yardımcı olabilir.
Yorumlar (0)