Genel & Yaşam
Dünya üzerinde yaklaşık yüz yıldır uygulanagelen tedavilerden biri olan ozon terapi İstanbul ilinde alanında uzman ve deneyimli isimler tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu isimlerin başında gelen Op. Dr. Özlem Aras ozon terapi ve yumurta dondurma alanında başarılı çalışmalara imza atmaktadır. Yumurta dondurma İstanbul ve diğer illerimizde kadın sağlığı alanında sık uygulanan prosedürlerden biridir. Uygulanma sıklığı giderek artan yumurta dondurma prosedürü ile kadınların yumurtalarını daha sonra kullanmak için dondurmaları mümkün olabilmektedir.
Ozon terapi bireylerin bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi amacıyla uygulanan güvenilir, sağlıklı, doğal ve etkili bir tamamlayıcı tıp tedavisi olarak tanımlanabilir. Sağladığı faydalar sayesinde ozon terapi yöntemi birçok farklı alanda kullanılabilir.
Ozon terapi tedavisinde atmosferde bulunan ozon gazı kullanılır. Üç oksijen molekülünün birleşimiyle ortaya çıkan ozon gazı organik yapıdaki bileşikleri oksitleyerek bozma potansiyeline sahip en güçlü kimyasallardan biridir. Sağlıklı atmosfer yapısını bozmasına ek olarak solunum yoluyla vücuda alınması halinde pek çok doku ve organ üzerinde toksik etkilere neden olabilir. Virüs ve bakteri gibi çeşitli zararlı organizmalar üzerinde de etkisi vardır.
Ozon gazı canlı organizmalarla temas ettiğinde çok hızlı bir şekilde moleküler oksijenle oksijen radikallerine dönüşür. Buna bağlı olarak vücutta hafif düzeyde oksidatif stres oluşur, organizma bu durumu bir tehdit olarak görür. Antioksidan olarak da adlandırılan ve savunma sisteminde görev yapan enzimler uyarılır, etkilenen bölge oksijen açısından zengin bir hale getirilerek toksinlerden arındırılması sağlanır.
Kan hücrelerinin ozonla temizlenmesi, vücut bağışıklığının ve metabolizmanın güçlendirilmesine yardımcı olur. Bu sayede vücudun grip ve diğer virütik hastalıklar başta olmak üzere çeşitli hastalıklardan korunmasına katkıda bulunulur.
Ozon terapi tedavisi dokuların oksijeni daha iyi bir şekilde kullanması sürecini tetikler. Selülit sorununu gidermek için uygulanan ozon terapisi sonucu, çeşitli nedenlere bağlı olarak ciltte biriken yağ asitleriyle etkileşim meydana gelir. Yağ zincirleri kırılarak vücut dışına atılır. Alyuvarların oksijen taşıma kapasitesinin artmasıyla kılcal damarlardan kan akımını düzeltmek mümkün olur. Sonuçta yağ dokusu hücrelerinin metabolizmaları normale döndürülebilir.
Ozon Terapi Nedir? Nasıl Uygulanır?
Çeşitli hastalıkların tedavi sürecini desteklemek amacıyla hastaların dolaşım sistemlerine ozon ve oksijen karışımı uygulanması ozon terapi tedavisi olarak adlandırılır. Ozon atmosferde bulunan renksiz ve kokusuz bir gazdır. Yüksek oksitleme özelliğiyle mikroorganizmaların ve toksinlerin yok edilmesini sağlar. Filtreleme ve sterilizasyon işlemlerinde sıklıkla kullanılmasının yanı sıra ozon terapinin tamamlayıcı bir tedavi yöntemi olarak kullanılması da mümkündür.
Ozon terapi uygulama konusundaki karar hasta özelinde yapılan değerlendirmeden sonra verilir. Tedavinin hangi sıklıkta uygulanacağı ve dozu, tedavi edilmek istenen hastalığın seyri ve mevcut durumu gibi etkenler özelinde belirlenmektedir. Ozon tek başına kullanılamamakta ve belirli oranda oksijenle karıştırılarak uygulanabilmektedir. Havayla temas etmemesi gereken ozonun kullanıldığı ozon terapi tedavisi günümüzde iki farklı yöntemle gerçekleştirilir.
Majör yöntem sistemik uygulamalar arasında yer almakta olup en sık uygulanan tedavi yöntemlerinden biridir. Bu kapsamda hastalardan 50 ila 200 cc aralığında kan alındıktan sonra ozon ve oksijen yöntemiyle birleştirmek için yaklaşık 10 dakikalık bir işlem uygulanır. Elde edilen karışım daha sonra damar yoluyla hastaya enjekte edilir. Rektal ve vajinal insüflasyon, majör yönteme alternatif olarak uygulanabilir. Kanser ya da diyabet hastası olan, damar yolu açılamayan kişilerde anüs ya da vajinadan ozon ve oksijen karışımı verilmesi gündeme gelebilir.
Lokal uygulamalar ise hasta özelinde, mevcut hastalığı uygun olacak dozda hazırlanan ozon ve oksijen karışımının damar yerine eklemler, kas, cilt üzeri, tendon ya da vücut boşluklarına uygulanması yoluyla gerçekleştirilmektedir. Aşılama olarak da adlandırılan minör yöntem günümüzde en çok tercih edilen lokal uygulamalar arasında yer alır. Hastadan 2 ila 5 cc aralığında kan alınmasının ardından ozon ve oksijen karışımıyla birleştirilen kanın kas dokusuna uygulanmasıyla gerçekleştirilmektedir.
Ozon terapi tedavisi, hastaların bağışıklık sisteminin düzenlenmesine, güçlendirilmesine ve vücut direncinin enfeksiyonlara karşı artmasına yardımcı olur. Kaslarda biriken toksinin giderilmesi sayesinde kaslar gevşediği gibi yumuşamaları ve esnemeleri sağlanır. Eklem ağrılarının ve kas rahatsızlıklarının iyileşmesine katkıda bulunur. Damarlar yenilenince tansiyon değerleri düzenlenmiş olur. Hafıza ve beyin fonksiyonları güçlendirildiği gibi kan şekerinin dengelenmesi, kolesterol ve trigliserid gibi yüksek yağların düşürülmesi sağlanabilir.
Halsizlik, odaklanma güçlüğü, anksiyete, enerji azlığı, depresyon, uykusuzluk, yaygın kas ağrıları, isteksizlik, kronik yorgunluk ve panik atak gibi belirtilerin ortadan kaldırılması noktasında ozon terapiden faydalanılabilir. Derinin kan dolaşımının artırılması sayesinde daha sıkı, pürüzsüz ve yenilenmiş bir cilde sahip olma imkanı elde edilir. Hücrelere ve dokulara giden kan dolaşımını artıran ozon terapi kan ve lenf sistemini temizler. Ayrıca hormon ve enzim sisteminin normale çevrilmesinde rol oynar.
Ozon terapi tedavisinden en çok kullanılan hastalıklar arasında ilk sırada; kanser, dolaşım bozuklukları, göz hastalıkları, bakteri ve mantar enfeksiyonları sayılabilir.