Ellerinizi yıkamak, hastalıklardan korunmanın en basit ve en etkili yollarından biridir. Peki, ellerinizi yıkamazsanız neler olabilir?

Bu blog yazısında, "Ellerinizi Yıkamanın Önemi" başlıklı deneyi inceleyeceğiz. Bu deneyde, sabun ve suyla yıkanmayan ellerin ne kadar mikrop taşıdığını gösteren iğrenç bir sonuç ortaya çıkıyor.

Deneyde, iki dilim ekmek kullanılıyor. Bir dilim ekmek, sabun ve suyla yıkanmış ellerle, diğer dilim ekmek ise yıkanmamış ellerle tutuluyor. Ekmek dilimleri, birkaç gün boyunca oda sıcaklığında bırakılıyor.

Birkaç gün sonra, yıkanmamış ellerle tutulan ekmek diliminin küflendiği görülüyor. Sabun ve suyla yıkanmış ekmek diliminde ise herhangi bir küflenme görülmüyor.

Bu deney, ellerinizi yıkamadığınız zaman ne kadar mikrop taşıdığınızı ve bu mikropların ne kadar hızlı çoğalabildiğini gösteriyor.

Ellerinizi yıkamadığınız zaman, aşağıdaki hastalıklara yakalanma riskiniz artar:

• Solunum yolu enfeksiyonları: Soğuk algınlığı, grip, zatürre
• Sindirim sistemi enfeksiyonları: İshal, kusma, karın ağrısı
• Cilt enfeksiyonları: Pişik, impetigo
• Göz enfeksiyonları: Konjonktivit

Ellerinizi yıkamak, bu hastalıklardan korunmanın en basit ve en etkili yollarından biridir. Ellerinizi sık sık sabun ve suyla yıkamayı ihmal etmeyin!

Temiz Eller, Sağlıklı Toplum: Hijyenin Önemi ve Ellerin Mikroplarla Mücadelesi

Yıkanmamış eller, özellikle kış aylarında yaygın olan soğuk algınlığının ve diğer ciddi hastalıkların yayılmasına sebep olabilir. Ellerimizin görünüşte temiz olması ve mikropların gözle görülememesi, temiz olduğu anlamına gelmez. Bir ekmek dilimi üzerinde yapılan çalışma, ellerimizde ne kadar mikrop olduğunu göstererek şaşırtıcı bir gerçeği ortaya koydu.

Bu yüzden, tuvalete gittikten sonra her zaman en az 20 saniye boyunca bol köpükle ellerimizi yıkamalıyız. Bu önlemi almadığımızda sadece kendi hijyenimize dikkatsiz davranmıyoruz, aynı zamanda başkalarının sağlığını da riske atıyoruz.

Davranış uzmanı Jaralee Annice Metcalf, C.S. Mott Çocuk Hastanesi web sitesinde etkileyici bir bilimsel deneyi keşfetti. Grip mevsimiyle denk gelen bu keşif, öğrencilerine sağlık ve hijyen konularında önemli bir ders vermeye karar vermesine yol açtı.

Sınıf, deney için beş dilim normal beyaz ekmek aldı ve her dilim, mikropların farklı koşullarda nasıl gelişebileceğini göstermek için kullanıldı.

Öğrenciler, ellerini sabun ve ılık suyla yıkadıktan sonra bir dilim ekmeğe dokundular. Sonra ellerini el dezenfektanı ile temizlediler ve başka bir ekmek dilimine dokundular.

Bir ekmek dilimi dokunulmadan bırakılırken, bir diğerine yıkanmamış ellerle dokunuldu. Beşinci ekmek dilimine ise tüm sınıf bir klavyeye dokunduktan sonra ellerini sürdü.

Her dilim, şeffaf plastik torbalara yerleştirildi ve etiketlendi. Koruyucuların etkisiyle, sonuçların belirlenmesi üç ila dört hafta sürdü.

Dokunulmamış ekmek dilimi neredeyse bozulmamış gibi görünüyordu, sabun ve suyla temizlenen dilim ise hala tüketilebilecek kadar iyi durumdaydı. Ancak, diğer dilimlerdeki sonuçlar oldukça üzücüydü.

El dezenfektanıyla temizlenen ellerin dokunduğu dilim, tüketilebilecek durumdan çok uzaktı. Temizlenmemiş ellerin dokunduğu dilim ise mikrop yuvasına dönüşmüştü. Bilgisayar klavyesine dokunulup ardından el sürülen dilim ise tanınmayacak kadar değişmişti.

Metcalf, yaptıkları çalışmanın fotoğraflarını Facebook'ta şu ifadelerle paylaştı:

"Ellerini Yıka! Çocuklarınıza el yıkamanın önemini hatırlatın! El dezenfektanını, su ve sabunla el yıkamanın yerine koymayın!

Bu bilgilendirici çalışmanın yazısı o zamandan beri 17.000'den fazla kez paylaşıldı ve bu akıllı okul deneyi, birçok yetişkinin bakış açısını değiştirdiği bir deneyim oldu.

Bu araştırma, mikropların hızla yayılabileceğini ve el yıkamanın sağlığımız için kritik öneme sahip olduğunu gösterdi. Bu görsel çalışma, birçok insanın hijyen alışkanlıklarını olumlu yönde etkiledi.

Yemek hazırlığından önce, sırasında ve sonrasında ellerinizi daima yıkamayı unutmayın. Ayrıca, yemek yemeden önce, tuvaletten çıktıktan sonra, hayvanlarla temas ettikten sonra ve elleriniz kirlendiğinde mutlaka yıkayın.

Dr. Stillwell, el yıkamanın ovma kısmının önemine dikkat çekiyor. Ellerin gerçekten temizlenmesini sağlayan sabunla birlikte ovuşturarak el yıkamanın kritik olduğunu vurguluyor. Acele etmemeli ve elleri uzun bir süre ovuşturarak yıkamalıyız, hatta içimizden bir şarkı söyleyerek bu süreci keyifli hale getirebiliriz.

Eğer sabun bulunmayan bir ortamdaysak, Dr. Stillwell, suyla yıkadıktan sonra ellerin kurumadan önce alkol bazlı bir el dezenfektanı sürülmesini öneriyor.

Son söz:

Hijyen konusundaki bilincimizi artırmak için yapılan küflü ekmek deneyi, önemli bir gerçeği bizlere gösteriyor: Ellerimizi yıkamamanın ne gibi sonuçlar doğurabileceğini anlamak için böylesi görsel ve etkileyici bir deney çok önemlidir. Sadece basit bir eylem olarak görülen el yıkama, aslında sağlık açısından hayati öneme sahiptir.

Deney, temiz ellerle temas eden ekmek diliminin neredeyse bozulmamış kalırken, kirli ellerle temas eden dilimin mikrop yuvasına dönüştüğünü gösteriyor. Bu sonuçlar, el yıkamanın mikropların yayılmasını önlemedeki kritik rolünü vurguluyor.

Dr. Stillwell'un da belirttiği gibi, el yıkamanın ovma kısmı önemlidir. Sabunla birlikte ovarak el yıkamak, ellerin gerçekten temizlenmesini sağlar. Ayrıca, el yıkama sırasında acele etmemeli, elleri uzun bir süre boyunca ovuşturarak temizlemeli ve bu süreci keyifli hale getirmek için içimizden bir şarkı söyleyebiliriz.

Eğer sabun bulunmayan bir ortamdaysak, alkol bazlı bir el dezenfektanı kullanmak da geçici bir çözüm olabilir. Ancak, el yıkamanın yerini tutmadığını unutmamalıyız.

Bu deney, sağlık ve hijyen konusundaki bilincimizi artırmak için önemli bir adım olmuştur. Yemek hazırlığından önce, sırasında ve sonrasında ellerimizi mutlaka yıkamalıyız. Ayrıca, yemekten önce, tuvaleti kullandıktan sonra, hayvanlara dokunduktan sonra ve ellerimiz kirlendiğinde yıkamayı ihmal etmemeliyiz.

Ellerimizi yıkamanın önemini kavrayarak, sağlığımızı korumak ve mikropların yayılmasını önlemek için günlük rutinimizin bir parçası haline getirmeliyiz. Unutmayalım ki, temiz eller, sağlıklı bir yaşamın temel taşlarından biridir.